SEVDİĞİ ADAM GÖZLERİNİN ÖNÜNDE ÇÖKÜYOR
Onun çöküşünü ve eski günlerine veda edişini her gün saat saat izlemek zorunda kalıyorsanız… İşte o zaman dünyanın bütün acıları sizin omuzlarınıza yüklenmiş gibi hissedersiniz. Hiçbir maddi varlık da bu durumu değiştirmez.
İşte böyle bir durumda olan ünlü bir çift var kamuoyunun ilgisini üzerinde toplayan: Bruce Willis ve Emma Hemming.
Gençlik yıllarından beri kamera karşısında bir değil birkaç kuşağın hafızasında yer eden karakterlere hayat veren Bruce Willis, uzun süredir bozulan sağlığıyla gündemde.
Önce bilişsel faaliyetlere sekte vurana afazi hastalığına yakalandığı açıklanan Willis’in kalabalık ailesi sonra da ortak bir açıklamayla ünlü yıldızı frontotemporal demans teşhisi konulduğunu duyurdu.
ÇOK ZOR BİR HASTALIK… BİR AİLE HASTALIĞI
Willis’in hastalığının başından beri eski eşi Demi Moore, ondan dünyaya gelen üç kızı, şimdiki eşi Emma Heming ve iki küçük kızı yıldızı hep bir sevgi çemberiyle sardı. Etkileyici bir dayanışma örneği sergiliyor aile aylardır.
Ama şu anda evli olduğu 45 yaşındaki Emma Heming, Bruce Willis’in sağlık durumunun en yakın tanığı. Bugüne kadar eşinin hastalığından nasıl etkilendiğini birkaç kez dile getiren iki çocuk annesi Heming, ilk kez bir TV programına katıldı ve verdikleri mücadele hakkında konuştu.
Eski model Hemming, Hoda Kotb’un sunuculuğunu üstlendiği Today adlı programda Bruce Willis’in sağlık durumuyla ilgili hayranlarının “kalbini titreten” açıklamalar yaptı. Heming, konuşurken zaman zaman duygularına hakim olamadı ve gözyaşı döktü.
Heming “Demans zor bir hastalık” diyerek sözlerine başladı. Ardından da şunları söyledi: ” Hasta olan kişi için zor. O kişinin ailesi için de zor. Bu durum Bruce için de aynı. Ben ve kızlarım için de aynı. Zaten demansın bir aile hastalığı olduğunu söylüyorlar, ki bu doğru.”
KOCAM SAĞLIĞININ FARKINDA MI, İŞTE BUNU BİLMEK ZOR: Emma Heming’in duygularına güçlükle hakim olarak söylediği başka bir ayrıntı daha vardı ki işte o sözler Bruce Willis’in hayranlarını da çok üzdü. Heming, kocası Willis’in başına gelen hastalıktan, gittikçe kötüleşen sağlığından haberdar olup olmadığının da belirsizliğini koruduğunu anlattı.
KÖTÜ HABERLERİ AİLESİ DUYURDU
Bruce Willis’in kalabalık ailesi, geçen yıl mart ayıda ünlü oyuncunun bir tür bilişsel hastalık olan afaziye yakalandığını bir sosyal medya paylaşımıyla duyurdu. İletişim ve konuşma yeteneklerini olumsuz etkileyen bu hastalık yüzünden Willis’in emekliye ayrıldığı da duyuruldu.
Bundan bir süre sonra yani bu yılın şubat ayında da ünlü yıldızın demans teşhisi aldığı duyuruldu. Bu süreçte eski eşi Demi Moore ve şimdiki eşi Emma Heming, ünlü oyuncuyu asla yalnız bırakmadı.
Willis’in genç eşi Heming hastalığın aynı zamanda hem bir lütuf hem de bir lanet olduğunu belirterek evde bir yardımcı olmasına rağmen ağırlıklı olarak kocasına kendisinin baktığını hatırlattı.
Emma Heming “Sonunda ne olduğunu anladık. Bu aynı zamanda bu olanları kabul etme biçimiydi. Bu durumu daha az acılı hale getirmiyor. Ama Bruce’un başına neler geldiğini bilmek işleri biraz daha kolaylaştırıyor” diye konuştu.
Bruce Willis ile evliliğinden 11 yaşında Mabel ve 9 yaşında Evelyn adında iki tane kızı olan Emma Heming, hastalığın kendileri açısından öğretici olduğunu anlattı. Ona göre hastalık, birbirini sevmeyi, birbirine özen göstermeyi öğretti. Bu da bunca açı içinde gayet güzel bir durum.
‘İYİ GÖRÜNÜYORUM, AMA İYİ DEĞİLİM’
Kocasının hastalığından itibaren zor günler geçiren Emma Heming, her fırsatta yine de hayatla ve yaşadıklarıyla ilgili güzel bir şeyler bulmaya çalıştığını ifade etti.
Heming bir sosyal medya paylaşımında da bu konu hakkında konuştu: “Gayet güzel bir hayatım varmış gibi göründüğünü biliyorum. Ama hayatımı güzelleştirmek için her gün bilinçli bir çaba göstermem gerekiyor. Bunu kendim için yapıyorum, bunu iki çocuğumuz için yapıyorum. Başka bir şekilde yaşamamı istemeyen Bruce için yapıyorum” dedi.
Emma Heming, özellikle Sosyal medya paylaşımlarına bakıldığında sanki kocasının hastalığı onu hiç etkilememiş gibi göründüğünü ama bunun doğru olmadığını belirtti o paylaşımında.
Kocasının hastalığından bu yana hayatı zorlaşan Heming “Bu yüzden yanlış anlaşılmak istemiyorum. Yeri iyi olduğum yönünde yanlış bir algı oluşmasını istemiyorum. Çünkü iyi değilim” diye sözlerini tamamladı.
Her yeni günde iyi olmak ve ailesinin de iyi olmasını sağlamak için büyük bir çaba harcadığını belirtti Heming. Bunun zor bir günlük görev olduğunu belirtti. Ama böyle çaba göstermesinin hem kendisi hem de ailesi için önemli olduğunu anlattı.
ESKİ EŞİ VE YENİ EŞİ HEP YANINDA
Willis, ilk evliliğini 1987 yılında Demi Moore ile yapmıştı. 34 yaşında Rumer, 32 yaşında Scout ve 29 yaşında TAllulah adında üç tane kızı olan çift 2000 yılında yollarını ayırdı.
Fakat boşanmaları eski çiftin birbirlerinin hayatından tamamen çıkmasına neden olmadı. Tam tersine daha geniş bir aile oldular. Zor günlerde de birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar.
Bruce Willis ile Emma Heming, 2009 yılında evlendiler. Çift, verdikleri bir röportajda birbirlerine ilk görüşte aşık olduklarını söylemişti. Heming o röportajda Willis ile tanıştığında hissettiklerini şöyle anlatmıştı. “Onu ilk gördüğümde ne kadar çekici, komik ve son derece yakışıklı bir adam olduğunu düşünmüştüm. Bu benim onun hakkındaki ilk düşüncemdi.”
Frontotemporal Demans Nedir?: Bu hastalık genel olarak kişilik, davranış ve dil ile ilgili alanların yer aldığı beynin ön ve temporal loblarındaki sinir hücrelerinin parçalanması (dejenerasyonu) sonucu oluşan bir hastalık grubudur. Yaygın semptomlar davranış ve kişilik değişikliği, düşünme, yargılama, dil ve harekette bozulmadır.
‘BABAM GÖZLERİMİN ÖNÜNDE ÇÖKTÜ ANLAYAMADIM’
Bruce Willis’in Demi Moore ile evliliğinden dünyaya gelen küçük kızı Tallulah da geçen haziran ayında babasının hastalığının kendisini nasıl etkilediğini anlatmıştı.
29 yaşındaki Tallulah Willis, bu konuda samimi açıklamalar yaptı. Tallulah, Vogue dergisi için kaleme aldığı makalede uzun zamandır babasının sağlığıyla ilgili ters giden bir şeyler olduğunu fark ettiğini ama bunu yanlış yorumladığını belirtti.
Tallulah Willis, makalesinde anlattığına göre babasının sağlığının bozulmaya başladığını uzun süre önce fark etti. Ama bu durumun Bruce Willis’in, kendisine karşı ilgisinin azaldığı şeklinde yorumladı.
Sadece kendisi değil tüm ailesi Willis’in zihinsel gerilemesini anlamış hastalık teşhisi konulmadan uzun zaman önce. Ama bunu bir tür “Hollywood sağırlığı” yani bir tür kapris sanmışlar.
Hatta babasının bu durumu giderek ilerleyince de Tallulah Willis, kaleme aldığı makaleye göre bunu “kişisel” algıladı. Tallulah’nın bu konudaki satırları şöyle: İlerleyen zamanda bu tepkisizlik daha da genişledi. Ben de bunu bana yönelik kişisel bir tavır olarak algıladım. Babam ikinci karısı, benim üvey annem Emma Heming Willis’ten iki tane kız çocuğu sahibi olmuştu. Ben de bu yüzden bana olan ilgisini kaybettiğini düşündüm.”
KİŞİSEL SORUNLARINA ODAKLANMIŞTI
Tallulah Willis’in ifade ettiğine göre o dönemde “ergen beyni” ona bazı hatalı matematiksel hesaplarla işkence etti. Annesinin kendisini yeterince güzel bulmadığını, babasına yeterince ilginç görünmediğini kurguladı kafasında.
Zaten anlattığına göre Tallulah’nın o sırada başka bazı kişisel sorunları vardı. Anoreksiya ile mücadele ediyordu. Kendi beden algısıyla ilgili sorunları çözmeye çalışıyordu. Tallulah’nın makalesinde yazdığına göre kendisi bütün bunlarla uğraşırken sonradan fark ettiği gibi babası Bruce Willis de kendi sağlığı için sessizce mücadele ediyordu.
BABASIYLA İLGİLİ GERÇEĞİ GİTTİĞİ DÜĞÜNDE FARK ETTİ VE YIKILDI
Talluhah, sonunda 2021 yılının yaz aylarında bir düğüne gittiğinde babasıyla ilgili gerçek konusunda çok acılı bir uyanış yaşadı anlattığına göre.
O düğünde, gelinin babası gelenek olduğu üzere bir konuşma yapıyordu. Tallulah da o konuşmayı dinlerken babası Bruce Willis’in kendi düğününde asla böyle bir konuşma yapamayacağı gerçeğini fark etti ve gözyaşlarına boğuldu.
Tallulah Willis makalesinde o anları şöyle anlattı: “Birden, düğünümde babamın benim hakkımda konuştuğu o anı asla yaşayamayacağımı fark ettim. Bu yıkıcıydı. Yemek masasından kalkıp dışarı çıktım ve çalılıkların arasında ağladım.”
‘ANILAR BİRİKTİRİYORUM’: Tallulah şimdi sürekli babasını ziyaret edip güzel anılar biriktirmeye çalıştığını yazdı makalesinde. Her ziyaretinde tonlarca fotoğraf çektiğini, babasından gelen her sesli mesajı kaydettiğini ekledi.
